Bahar Yorgunuyuz

Merhabalar,

“Son zamanlarda yataktan o kadar zor kalkıyorum ki…”, “Sürekli uykum var sanki hiç dinlenememiş gibiyim.”, “Hep yorgunum, kolumu kaldıracak halim yok.” gibi cümleleri şu aralar siz de çokça söyler oldunuz mu? Benim gibi sizin cevabınız da evetse bahar sizi de vurmuş olabilir.

BAHAR YORGUNLUĞU NEDİR?

Bahar aylarında havadaki artan elektrik yükü (pozitif ve negatif yüklü iyonların artışı) insan biyoritminde olumlu ya da olumsuz etkiler yaratır. Pozitif iyonlar insanı daha zinde hissettirirken, negatif iyonların artışı insanın kendini daha halsiz hissetmesine ve yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olur.

Aynı şekilde bazı hormonlar karanlık ortamlarda daha fazla salgılanırken, bazı hormonlar ise insan metabolizması gereği güneş ışığı gördüğünde daha fazla salgılanır. Yazın güneşin fazla görüldüğü dönemlerde depresyondan çıkışı kolaylaştıracak, daha neşeli hale getirecek hormonlar salgılanır. Bu nedenle insanlar genellikle yazın daha neşeli ve aktif olurken, kışın depresyona meğillidir. Bahar aylarında, aslında vücudumuz daha aktif olmamızı sağlayacak hormonlar salgılanmasına rağmen ortada vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa, vücut buna aynı uyumu gösteremez ve yorgunluk hissi artar.

Bahar yorgunluğu, genellikle mevsim geçişlerinde hissedilen fiziksel ve psikolojik belirtilerin genel adıdır diyebiliriz. Kış aylarında yavaşlayan metabolizma, havaların ısınması ile yeniden hızlanır ve bu süreçte vücudunuz bu değişen tempoya ayak uyduramazsa bize çeşitli sinyaller gönderir. Mesela benim gibi sabahları yataktan kendinizi resmen kazıyarak kalkıyorsanız veya gün içerisinde ani enerji düşüşleri yaşıyor, kendinizi bitkin ve yorgun hissediyorsanız bahar yorgunu olabilirsiniz. Mevsimsel değişimlerle gelen bu yorgunluk hissi başka rahatsızlıkları da tetikleyebiliyor.

Bahar aylarında kendinizi gün içinde sık sık huzursuz, sinirli ve dikkatsiz hissedebilirsiniz. Bu hissin iki haftadan uzun sürmesi, bahar yorgunluğunun göstergesi olabilir. Gerek iş hayatınızı gerekse sosyal yaşamınızı etkileyen bu durum dikkate alınmadığında depresyona dönüşebilir. Aynı şekilde konsantrasyon bozukluğunu çok sık yaşıyorsanız ve odaklanma konusunda güçlük çekiyorsanız bunun nedeni de bahar yorgunluğu olabilir.

Bahar yorgunluğu sebebiyle metabolizma savunması da etkilendiği için grip ve nezleye yakalanma olasılığı da artar ve hastalığı bir türlü atlatamamanız da bahar yorgunluğuna yakalandığınızın habercisi olabilir.

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte havada uçuşan polenler ve çeşitli organizmalar gözlerde batma, sulanma gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ancak herhangi bir alerjiniz olmamasına rağmen yine de gözlerinizde bu tür şikayetleriniz varsa bahar yorgunluğu ile karşı karşıya olabilirsiniz.

BAHAR YORGUNLUĞU BİZİ NASIL ETKİLER?

Yapılan bir araştırmaya göre; bahar yorgunluğu, güneşin daha dik gelmesi ile daha fazla suyun buharlaşması sonucu artan nem dolayısıyla oluşur. Bahar yorgunluğu incelendiğinde nemin hayatımızı ne derece etkilediği daha net görülmektedir. Nem artışı vücuda 2 şekilde etki eder.

Birincisi; Burun boğaz ve orta solunum yollarında ödeme neden olarak akciğere giden oksijen miktarını azaltır. Vücut, bu oksijen düşüşünün etkilerini azaltmak için çeşitli bölgelerdeki kan damarlarını büzer ve sonuç:

  • Mideye giden damarların büzülmesi ile gastritler artar,
  • Tiroit dokusuna giden damar büzülmesi ile tiroit hormon salgısı azalır,
  • Kalp ve diğer damarları daraltarak hipertansiyon ve kalp krizleri artar,
  • Cilt damarlarının daralması ile ciltte kuruma ve dökülme ile saç dökülmesi gözlenir.
  • Tüm damarlarda genel bir oksijen azlığı nedeni ile halsizlik ve yorgunluk artar, baş dönmesi ve denge bozuklukları daha sık gözlenir.
  • Akciğer kapasitesi bu bölgedeki ödem nedeni ile azalır ve nefes darlığı ve hareket ile sıkıntı hissini artırır.

İkincisi; Ortamdaki nem artışı terleme fonksiyonunu bozar. Bu bozulma hem vücut toksinlerinin atılmasını engeller hem de vücudun nem dengesini bozar. Bu da kişinin kendini dengesiz hissetmesine neden olur.

SÜREKLİ YORGUNLUK HİSSİ NE GİBİ HASTALIKLARIN BELİRTİSİ OLABİLİR? 

Yorgunluk, vücudumuzun fiziksel ve psikolojik faktörlere verdiği tepki olarak tanımlanıyor. Fakat bazen yorgunluk bazı hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle uzun süren ve dinlenmekle geçmeyen yorgunluklarda mutlaka altta yatan nedenlerin (kansızlık, enfeksiyon, bağışıklık sistemi hastalıkları, tümörler, yeme bozuklukları, tiroit hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, uyku bozuklukları, stres, depresyon gibi sorunlar) araştırılması gerekiyor.

Uzun süren yorgunluk kişinin gündelik hayatını etkiler duruma geldiyse ya da kişinin çalışma performansını etkiliyorsa artık bahar yorgunluğu diyerek geçiştirmemeli. Elbette bu durumun ortaya çıkmasında mevsimlerin, ışığın, ısının rolü var, ama bahar yorgunluğu diye geçiştirildiği takdirde tedavisi gecikebilecek bazı psikiyatrik durumlar, başta depresyon, kaygı bozuklukları, birincil uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, hatta şizofreni ya da fibromiyalji ve kronik yorgunluk da söz konusu olabilir.

NE YAPABİLİRİZ?

Öncelikle hayatınızda bazı değişiklikler yapmalısınız. Günlük su tüketiminiz 2,5-3 lt olmalı, C ve D vitaminleri açısından zengin beslenmeli gerekirse takviye almalısınız. Yeşil sebzeler, muz, çilek, balık, süt, yoğurt, kırmızı et, kayısı, şeftali gibi besinleri bu dönemde daha sık tüketebilirsiniz. Hayatın her döneminde olduğu gibi stresten, sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak ve spor yapmak önemli. Bahar yorgunluğundan korunmanın yollarını maddeleyecek olursak;

  • Mümkünse birkaç günlüğüne de olsa tatile çıkın.
  • Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapın. Ancak bu yürüyüşleri güneşli günlerde yapmaya özen gösterin.
  • Her sabah 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın. Ama vücudunuzu aşırı yormaktan da kaçının.
  • Sofranızdan meyve ve sebzeyi eksik etmeyin. Sevmeseniz de mevsimin özelliğini taşıyan meyve ve sebzelerin bütün çeşitlerinden yiyin. Yalnız miktar önemli kilo almak istemiyorsanız porsiyonlarınıza ve günlük tüketiminize dikkat edin 😉
  • Mümkün olduğu kadar sadece bahar aylarında değil, kış aylarında da eksik olan vitaminlerin alınması bahar yorgunluğunu fazla hissetmeden o dönemin geçirilmesini sağlar. Özellikle B ve C vitaminleri, potasyum ve çinko içeren besinler, yeterli düzeyde karbonhidrat alımı yorgunluktan korunmada önemli. Ancak bahar aylarında vücudun vitamin ve minerale özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma daha çok ihtiyacı vardır. B ve C vitaminleri sebze ve meyvelerde, potasyum da domates, patates ve kayısıda bol miktarda bulunur. Bunun dışında magnezyum, çinko gibi mineralleri de takviye alabilirsiniz. Doktorunuzdan kan tahlili isteyip vitamin ve mineral eksikliğinizi gidermelisiniz.
  • Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve yatmadan önce içilen suyun vücudunuza faydaları anlatmakla bitmez.
  • Uyku düzeninize dikkat edin. Hergün 7 saat uyumaya özen gösterin ve uyku kalitenizi arttırmanın yollarını öğrenin. Sabahları erken kalkararak gün ışığından daha fazla faydalanmaya gayret edin. Uyanmakta zorlanıyorsanız Erken Kalkmak Artık Çok Kolay yazısı size yardımcı olabilir.
  • Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız bir film seyredin. Stresten uzak durmaya çalışın. Rahatlama ritüellerinizi keşfedin.
  • Alkol kullanıyorsanız, mümkün olduğunca azaltın, çünkü yorgunluktan kurtulmak için alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya çıkarabilir. Kola ve kafeinden de uzak durun.
  • Vücut enerjisinin yüzde 50-60’ı karbonhidratlardan sağlanıyor. Rafine edilmemiş karbonhidratların tüketimine ağırlık vermeliyiz. Bunlar taze meyve ve sebzelerde, tam buğday ekmeği ve tahıllarda bulunan karbonhidratlardır. Protein, dokularımızın temel taşı olduğundan diyetimizde yeterli düzeyde proteine yer verilmeli.
  • Mevsim meyve ve sebzeleri de daha az kimyasal maddeye maruz kaldığı için daha sağlıklıdırlar. Bu nedenle sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi önem taşıyor.
  • Yorgunlukla baş edebilmek için, öncelikle enerjinin doğru kullanılmasının öğrenilmesi gerekiyor. Çalışma ve dinlenme periyotlarımızı ayarlamalıyız. Kısa ve sık dinlenme aralıkları yorgunluğun ortaya çıkmasını önleyebilir. Çalışırken vücut mekaniklerini doğru kullanarak kas ağrılarını engelleyebiliriz.
  • Çalışma ortamının iyi havalandığından emin olmalıyız. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır.
  • Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır ve dinlenmiş duruma göre daha fazla enerji oluşumu sağlanır. Kalp damar sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokuların yeterli düzeyde oksijenlenmesini sağlar. Özellikle aerobik tipte olan yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme, dans gibi egzersizler tercih edilmeli.
  • Özellikle hamileler bahar yorgunluğundan daha fazla etkileniyor, dikkat edilmesi gereken hususlar BAHAR YORGUNLUĞU HAMİLELERİ İKİ KAT FAZLA ETKİLİYOR yazısında anlatılmış, tıklayıp okuyabilirsiniz 😉

Havaların ısınmasıyla yaşadığımız sürekli uyku hali ve gündelik hayattaki isteksizliğimizi her ne kadar değişen hava koşullarına bağlasak da, uzun süren yorgunlukların ciddiye alınması, altta yatan başka bir sorun olup olmadığının da araştırılması önem arz ediyor. Besinler ile vücut için yeterli enerjinin sağlanamaması, vücuda gerekli su miktarının alınmaması, vitamin ve minerallerdeki eksiklikler, tiroit bezinin az ya da çok çalışması, çeşitli hastalıklar ve de sigara tüketimi yorgunluk belirtilerini artıran unsurlar arasında yer alıyor. Bu nedenle öncelikle vücudumuz için gerekli olan besin, vitamin, mineral ve tabi ki de su tüketimine dikkat etmeli, diğer rahatsızlıklar için de doktor kontrollerini ve varsa ilaçlarımızı aksatmamalıyız.

Yorumlarınızı, istek/önerilerinizi, sorularınızı bekliyorum.

Yeni paylaşımlarda buluşmak ümidiyle… Takipte kalın 🙂

Leave a Comment